MEB Bakanı, Ziya Selçuk’un açıklamalarının tutarsız ve yerinde bir karar olduğunu düşünülmesi imkansız. Yapılan açıklamalar pandemi döneminde bir kısım  illerde okulların açılıp,  bir kısım illerde okulların açılmayıp, EBA sistemiyle eğitim görüleceğini henüz kesin karara bağlanamamış ve gereken tedbir önlem alınmamıştır.
Eğitim sistemimiz 2002 yılından 2021 yılına kadar hazimete uğramış günbegün gerilemiştir. Eğitimde yapılan 4+4+4 sistemi, öğrencilerimize fayda yerine zarar getirmiştir. Okullarda önemli derslerin kaldırılarak seçmeli ders olarak konulması eğitime büyük zarar vermiştir.
Eğitim sistemimiz çökmüş, öğrencilerimizin gelecekleri ellerinden alınmışdır.
Hükümet gereken önemi eğitime vermemiştir.
Öğretmen dağılımı gereken normlarda yapılmamış, bazı bölgelerin öğretmen fazlalığı varken bazı bölgelerde öğretmen açığı bulunmaktadır.
Atama bekleyen öğretmen sayısı eğitimsenin araştımasına göre 2021 yılında 460 bin belirlenmemişlerle birlikte 550 bin. Yapılan araştırmalara göre en çok öğretmen ataması Anadolu bölgesi ve karadeniz bölgesi olurken öğretmen açığının çok olan bölgesi doğu Anadolu  güneydoğu anadolu. İl  olarak  ençok ihtiyacı olan illerimiz, İstanbul, Bursa, Van, Hatay, Muş, Antalya, Diyarbakır, Şanlıurfa, Gaziantep.

Ülkemizde 17milyon 974 bin 989 öğrenci var, 1 milyon 148 bin514 öğretmen, bunların 974 bin 837 si resmi okullarda 173 bin 677 si özel okullarda 40 yaş altındaki öğretmen sayısı %62 sine karşılık geliyor. Bakanlığa bağlı 118 bin 558 sözleşmeli olarak çalışmaktadır.

2020 yılında eğitime ayrılan ödenek 125 milyar iken 2021 yılında 211.4 milyar olarak düzenlenmiştir.

Ülkemizde 164 bin doktor görev yaparken, diyanetin personel sayısı 130 bini aştı.
Bu verilere göre  hükümet eğitime gereken önem vermiyor, imamhatip okullarını çoğaltıp resmi okulları önemsememiştir.
Yenilik partisi olarak;
Eğitimde bilimi esas alacağız.
Ölçme değerlendirme öğrencinin bir sonraki aşamadaki okuyacağı okulu belirlemek amacıyla yapılacaktır.
İlk, orta ve lise öğrencilerini bulundukları aşamada aldıkları puanlara ve yatkınlıklarına göre farklı nitelikteki okullara yönlendireceğiz.
Eğitimi bir lüks değil, ihtiyaç olarak ele alacağız. Bu bakımdan, her doğan çocuğun mutlaka kendi zekâ ve beceresine uygun bir eğitimden yararlanmasını sağlayacağız.
Eğitim fakültesi öğrenim süresini 5 yıl olarak düzenleyeceğiz.