Partiye sahip çıkacak kişileri zor bulur.

Bir süredir Muharrem İnce’nin yeni bir parti kurup kurtaracağı üzerine yorumlar yapılıyor, yazılar yazılıyor.

Bunlardan bence en önemlisi Sözcü Gazetesi yazarı Saygı Öztürk’ün yazısı.

Saygı Öztürk, 2 Ağustos tarihli yazısında bence çok önemli bir noktaya işaret ediyor.

Öztürk yazısında, “Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce’nin gönlünü almalı. İnanıyorum ki Kılıçdaroğlu’nun, Muharrem İnce’nin en arka sırada oturtulduğundan bile haberi olmamıştır. Dönem ayrışma değil, birleşme dönemidir.” 

CHP Genel Başkan’ı Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı adayı gösterdiği kişinin CHP kongresinde delege olup olmadığını bilmiyor, delege olduğunu bilse de salonda nerde oturduğunu bilmiyor, veya umursamıyor. 

Oysa Muharrem İnce, Cumhurbaşkanı seçilse; devleti yöneten bir numaralı kişi olacak, Kılıçdaroğlu dahil herkes protokolde onun arkasında yer alacaktı.

İnce, seçilememiş olsa bile CHP kongresinde protokolde Kılıçdaroğlu’nun yanında oturması, İnce’ye ve ona oy veren seçmene saygının gereğidir.

Nihayetinde İnce, CHP ve millet ittifakının adayıdır.

Sen Cumhurbaşkanı adayına saygı göstermezsen; onun partiye yapmış olduğu çalışma ve hizmeti umursamadığın anlamına gelir. 

İnce, aday gösterildiği cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmış olsa, CHP ve Kılıçdaroğlu bundan siyasi olarak büyük kazanç sağlayacaktı.

Sen, kendi adayına sahip çıkıp saygı göstermezsen seçmen de sana sahip çıkıp saygı göstermez.

O zaman da neden seçimi kazanamadık diye dert yanmayacaksın.

Öztürk Yılmaz da Selman Öğüt gibi bir siyasi tetikçinin suikastine uğramış, CHP ve Kılıçdaroğlu buna seyirci kalmak bir yana partiden ihraç etmişlerdi.

Yılmaz, Musul baskınında 101 gün tutsak olan; tutsaklığında bile Türk Devleti ve Milletini temsilde en ufak bir zaafiyet göstermeden şan ve şerefle görevini sürdürmüş bir diplomattır.

CHP’ye dış politikada olduğu gibi iç politikada da hizmet etmiş, CHP içindeki yapılanma ve fetö konusunda Kılıçdaroğlu’nu defalarca uyarmış biridir.

Hizmetlerinin karşılığını ihraç edilerek alan saf Atatürkçü Anadolu çocuğudur.

İnce, Memleket Hareketini başlatmış, Yılmaz ise Yenilik Partisi ile yeni bir umut ışığı olma yolunda Atatürk ilkelerinden ödün vermeden yoluna devam etmektedir.

En yakın çalışma arkadaşlarına saygı duymayan, sahip çıkmayan siyasi parti lideri sahipsiz kalmaya mahkumdur! 

Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanlığı döneminde birçok değerli siyasetçi ya ihraç edildi ya da pasifize edilerek CHP içinde siyaset yapması engellendi.

Oysa CHP içinde hatta üst yönetimde olmaması gereken birçok kişi var.

Ülkenin kurtuluşu CHP’nin kurtuluşundan geçer.

CHP kurtarılamıyorsa İnönü’nün “Yeni dünya kurulur, Türkiye de orada yerini alır” dediği gibi yeni siyasi parti, oluşum, ittifaklar kurulur Atatürkçü yurttaşlar da orada yerini alır!