Ayrımcılık istemiyorum! İnsanların yalnız insan oldukları için değer görmelerini istiyorum. Şöyle ki, okulda işyerinde katıldığım her ortamda beni ben olduğum için kabul etmeli insanlar. Etnik yapı, dinim, mezhebim, nereli olduğum, hangi siyasi düşünceye yakınım (sol-sağ illa biri olmalı). Çevremde gözlemlediğim deneyimlediğim genelde bu yönde. Benim bilgim ve düşüncelerim önemli değil mi? Bahsettiğim konulara mesafeli durduğumda da cahil kabul edilip dikkate alınmamam…

Özellikle son zamanlarda bu tarz ayrıştırılmaların daha da arttığını görüyorum ve bu beni çok endişelendiriyor. Çünkü bazı kötü niyetli kişilerin bunları ülkemizi bölmek için yapıkları çok aşikâr. Politik süreç işlediğinde her ülke kendi çıkarları için böyle oyunlara giriyor ve bu normal kabul ediliyor. Bu konular beni aşan konular, çünkü dediğim gibi ben sadece basit bir şekilde insanca yaşamak istiyorum ve hor görülüyorum. Normaller değişmiş ve bunu herkes çok çabuk kabul etmiş. Beni en çok bu kısım ilgilendiriyor, hadi bunu politikacılar çıkarları için değiştiriyorlar ya biz halk neden direnmeyip balıklama atlıyoruz.

Benim Kürt komşum olabilir Alevi arkadaşım olabilir bu çok doğal ve ben onu dediğim gibi insani değerleriyle severim, görüşürüm. Kalp ve beyin birbiriyle uzlaşıp anlaşırsa diğer şeyler teferruattır. Bir gün biri gelip bana senin şu arkadaşın şu dine mensup bundan sonra görüşmeyeceksin diyecek ve ben de hiç sorgulamadan direnmeden kabul mu edeceğim? Ben bu düşüncelerimde yalnız olmadığımı biliyorum ve hatta çoğunluğun fikrinin bu yönde olduğuna inanmak istiyorum. Ama kötü niyetli azınlık bunu bir şekilde kullanıp normalleştirmiş ve tepkiler yetersiz kalmış.

Halkımızın bu değer yargılarının yanlış ellerde değiştirilip farklı bir şekilde karşımıza çıkması ve yıllardır bunları değiştiremememiz beni kahrediyor. Düzeleceği konusunda da insanların artık ümidini kaybetmiş olması, en kötüsü bu insanların ümit bile edememesi…

Şimdi karşımıza biri çıkıp ben bu birlik beraberliği sağlamaya talibim diyor. Tek amacının Atatürk’ün yolunda olan tüm kişilerle yol almak isteği olan bu kişiye cevabınız ne olurdu? Ben tüm samimiyetimle bu ekipte olmak istedim ve elimden gelenin de fazlasını yapmak için yola çıktım. Her zaman bu konuyu paylaştığım endişelerimizin ortak olduğu arkadaşlarımla doğru yolu bulduğumuzu düşünüyoruz ve her geçen gün bizim gibi düşünen insanların katılımıyla hızla büyüyoruz.

Ancak yine bazı kişilerin çok ilginç yorumlarıyla da karşılaşıyoruz. Bu yorumlardan birkaçını paylaşmak isterim:

Bu düzen böyle gelmiş böyle gider, siz mi düzelteceksiniz,

Hangi taraftasınız soldan mı sağdan mı,

Hangi cemaat destekliyor,

Mezhep belli mi,

Para kaynağınız nerden, parasız olmaz bu işler,

Hangi ittifakta yer alacaksınız…

Gibi sorularla her gün karşılaşmak oldukça üzücü olmakla beraber bizi daha da kamçılıyor ve bu işi başarmaktan başka çaremizin olmadığını hatırlatıyor.

Evet biz derken Yenilik Partisinden bahsediyorum. Yukarı da saydığım gibi nice sorulara cevap bulmak ve çözüm üretmek için kurulan Yenilik Partisi gönüllülük esasına dayalı olarak kurulmuş, kimseden para almadan (çünkü alınan bu paralar sonra elini kolunu bağlar insanın ve partinin; örneklerini çokça görüyoruz) yoluna devam ediyor. Vatansever herkese kapısı açık, hiçbir terör örgütüne tavizi olmayan bir partidir. Hı tabiki sol mu sağ mı diye çok önemli (!) bir soruyu atlamayalım. Sol sağ diye bir şey yok artık bunu kabul edelim, bu da maalesef ülkemizin en önemli dönemlerinde vatanını seven gençliğini bölmek ve ülkeye daha rahat hâkim olmak isteyen bir zihniyetin oyunudur.

Birleştiğimizde ne kadar güçlü olan bir ülkeyiz biz! Lütfen bunu unutmayalım

YENİLİK PARTİSİ ile geleceğimizi beraber şekillendirelim.

Gül Öncel