Dünyanın en eski savaş metodlarından biri olan ‘Psikolojik Savaş’ın bizi doğrudan etkilemeye başlama süreci tarihsel olarak son yüzyıla dayanmaktadır. Psikolojik harp günümüzde çok sık kullanılan ve medyanın dijitalleşmesi ile birlikte daha da kolay yayılan bir yönetme aygıtıdır.
Sun Tzu’nun savaş sanatı kitabına bakarsak psikolojik harp dediğimiz olgu, tarihin en eski zamanlarına kadar uzanan bir geçmişe sahip. Yine Çin’li komutan Sun Tzu’nun söylediğine göre “En iyi zafer, savaşılmadan kazanılan zaferdir!”
Psikolojik savaş zamanımızın en en önemli ve en etkili savaş yöntemlerinden bir tanesi. Medyanın etkin bir şekilde kullanıldığı bu yöntemde, toplum algısının geleneksel medya ile sosyal medya üzerinden yayılan bilgilerle algı operasyonları üretilmesi esasına dayalı.
Son zamanlarda ülkemiz hedef haline geldiği silahsız operasyonlar olarak da nitelendirebileceğimiz psikolojik harp operasyonlarına sıkça maruz kalan ülkelerin başında gelmektedir.Psikolojik Savaş’ın temelini oluşturan siber savaşlarda, psikolojik savaş operasyonları içerisinde büyük rol oynar.Bahsettiğimiz bu kavram siber alemde sınırla kalmamakla beraber, fiziksel yaşama da müdahele etmektedir. Psikolojik harbin temeli ‘Propaganda’ ise psikolojik hareketin en önemli yöntemlerinden birisidir ve bu en etkili silahtır! 19. ve 20. Yüzyıllarda devletlerin birbirine karşı uyguladığı ‘böl-parçala-yönet’ politikasında yine en önemli silah propaganda olmuştur.
Propaganda ise psikolojik harbin alt unsurudur. Psikolojik savaşın saldırı ve savunma silahı olan propaganda, bir nevi eğitim ve provakasyondur. Cephanesi ise, son zamanlarda sosyal medya kullanımının artması sonucunda ortaya çıkan dev sanal platformlardır. Propagandanın bir diğer amacı da, insanları ikna etmek, düşüncelerini yönlendirebilmek ve onları zihnen kontrol etmektir. Yöntemi ise beyin yıkamadır. Yani asıl hedef insan beynidir, insana hükmetmektir! Propaganda kavramını, belirli fikirlerin telkin yöntemi kullanarak insan bilinç altına yerleştirilmesi, o fikrin empoze edilmesini amaçlamaktadır.
