Yenilik Partisi Genel Başkanı Öztürk Yılmaz, AB Konsey Başkanı Charles Michel ile Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in Ankara ziyareti sırasında, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yanına sadece Michel otururken, Von der Leyen’in yandaki kanepeye oturtulması sonrası başta AB olmak üzere boyutu tüm Avrupa’ya yayılan “temsil krizi” tartışmasıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Ankara’da AB Türkiye hattında yapılan görüşmenin protokol skandalının gölgesinde kaldığının altını çizen Yılmaz, Avrupa’da üç gündür protokol konusunda yaşanan sorunun Türkiye’yi tam anlamıyla karalama kampanyasına dönüştüğünü bu çerçevede Türkiye’nin kendini Avrupa’ya anlatmakta çok aciz kaldığını söyledi. Kendisine tek taraflı haksız ve hukuksuz ambargo koyan TRT Genel Müdürü’ne çağrıda bulunan Öztürk Yılmaz, bu konuda ne yapıyorsunuz? Maalesef TRT Genel Müdürü gibi birçoğu gelişen olayların farkında bile değil dedi.
Türkiye karşıtı kampanyanın başta turizm olmak üzere birçok alanda olumsuz etkisi olacağının altını çizen Yılmaz, ”Yenilik Partisi olarak Türkiye’de siyasi ve bürokratik sistem çökmüştür. Bunun yeniden tanımlanması gerektiğini boşuna söylemiyoruz ‘’şeklinde konuştu.
Yılmaz, ilk önce şunu bilmemiz lazım, ”Avrupa Komisyonu AB’nin yürütme organı ve başkanı protokol açısından AB Konseyi Başkanı ile eşit pozisyonda’’ görüşünü ileri sürdü.
Dışişleri Bakanının “AB tarafının talep ve telkinleri karşılanmıştır” açıklamasına dikkat çeken Öztürk Yılmaz, ‘’Türk tarafına göre bu oturuş biçimi fikri AB’den gelmiş. Ama ben protokolden sorumlu olsam, Avrupa’da kadın-erkek eşitliği çok üst seviyede ele alındığı ve buna çok önem verildiği bir dönemdeyiz. Bunları bilmemiz lazım. Karşı taraf neyi işaret ederse etsin, ben olsam bu hassasiyeti dikkate alırdım” diye konuştu.
Avrupa’daki Türkiye tartışmasının temelinde kadına yönelik yapılan davranış biçimi ve İstanbul sözleşmesinin iptali yattığına işaret eden Yılmaz, Avrupa’da üç gündür yer yerinden oynuyor. Korkunç bir Türkiye karşıtı propaganda var, tekrar soruyorum örneğin TRT Genel Müdürü ne yapıyor? bunu merak ediyorum açıklamasında bulundu.
Avusturya AB Bakanı’nın ‘Türkiye Dünyaya ‘kadınlara nasıl davranıldığını gösterdi’ görüşünün altını önemle çizen Öztürk Yılmaz, işte protokol kriziyle ilgili krizin Avrupa’da algılanması bu. İstanbul sözleşmesinin iptali, Türkiye’de kadınlara ikinci sınıf muamele yapıldığını güçlendirmiş durumda. Üzücü ama geldiğimiz nokta bu dedi.
Yılmaz konuşmasını şöyle sürdürdü. ”Protokol yeri devlet başkanı seviyesindeki AB kadın temsilcisine koltuk vermemek (bunu düşünememek) diplomaside affedilecek bir hata değil. Bizde Cumhurbaşkanının kendisine denk sadece tek muhatabı olur kuralı yerleştirilmeye çalışıldığı için AB sistemi üzerine kafa yormadan protokol uygulamışlar. Halbuki masaya otursalar, bu sıkıntı olmazdı.
Tartışmanın diğer bir alanı ise burada üç lider var (Erdoğan, Michel, Leyen) niye iki sandalye var? Ya bizden biri bu hatayı yaptı yada dışardan birileri bu densizliği bizi kullanarak yaptı eğer böyle ise durumu açıklayan kapsamlı bir bilgilendirme şart.”
20 yıldır protokol kurallarını öğrenemediniz de onu da mı AB ‘ye soruyorsunuz sorusunu soran Öztürk Yılmaz, ”Dışişleri Bakanı AB’nin protokol ekibini suçluyor, AB Konseyi Başkanı Michel koltuktan kalkmadığı için özür dilemiyor, Michel’in ekibi, Erdoğan’ın ekibini toplantıdan önce odayı göstermemekle suçluyor. İlaveten bir protokol hazırlamayı bilmeyen kişileri ne yapacağız” dedi.
Yılmaz daha sonra şunları kaydetti: ”Erdoğan’ın makam odasına yakın olduğu gerekçesiyle AB protokol ekibini talep ettikleri halde önceden görüşmenin yapılacağı salona götürmemişler. Von Der Leyen’in kabine şefi Ankara’ya bir e-mail göndermiş: “Bu hakaretin bedelini Gümrük Birliği müzakerelerinde ödersiniz” demiş.
