Kurultay çalışmaları çerçevesinde İç Anadolu’dan gelen bir heyeti kabulü sırasında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Yılmaz, ”Üzülerek söylemek zorundayım ki Türkiye’de siyasi yaşam Afrika düzeyinde için gerçeği maalesef bu” dedi.
Öztürk Yılmaz, son cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra Türkiye’de sabah akşam kim cumhurbaşkanı olacak tartışması yapıldığına dikkati çekerek, medya sürekli kim cumhurbaşkanı olacak tartışması içinde. Peki soruyorum koskoca bir ülkede yıllarca her gün kim cumhurbaşkanı olacak tartışması yaparak ne yapılmak isteniyor? Burada esas yapılmak istenen ülkenin temel sorunlarının ele alınmasının önüne geçmek. Böylece iktidar ve muhalefet kendi oluşturdukları havuz medyası, sivil toplum örgütleri, akademisyen ve anket şirketleriyle çökmüş, çürümüş statükoyu ısrarla korumaya çalıştıklarını kaydetti.
Yılmaz, “Kukla muhalefet ülkenin sorunlarına bir çözüm üretmekten uzak zaten bunların bir projeside yok, tek projeleri ne yapıp edip koltuklarını koruyarak partilerinde yönetimi bırakmamak” diye konuştu.
Öztürk Yılmaz, ”Türk siyasi yaşamında gençlerin önünün tamamen tıkandığını 40 yıldır iktidar ve muhalefet kanadında hep aynı yüzlerin partilerde ipleri elinde tuttuğunu böyle bir durumun ise sadece Afrika ülkelerinde görüldüğünü” belirtti.
Yılmaz, özetle şunları kaydetti:
Siyasetçi ve bürokrat liyakat temelinde görevlere atanmıyor
‘’İktidar kanadının bilhassa atadıkları bürokratlara bakın.Ezici çoğunluğu geldikleri makamların hakkını veremiyor. Çünkü yaptıkları işi bilmiyorlar. Karar alıcı siyasetçi işi bilmezse atadığı bürokratta işini bilmez. Türkiye’de milletvekili olmanın kriterleri dünyadaki gelişmiş ülkelerle ile aynı değil. Afrika ülkeleriyle büyük benzerlik taşıyor. Bakıyorsunuz milletvekili liderine şirin gözükerek, atlama zıplama, takla atma taktikleriyle seçiliyor. Milletvekili olmak için hiç bir kriter yok.Parayı basan milletvekili oluyor.’NİTELİK’ diye bir şey yok.
Başarısı olmayan ve seçimleri kaybeden siyasiler 40 yıldır koltuklarını bırakmıyor
Muhalefete bakın Kılıçdaroğlu bürokrasi ve siyasi yaşamı 40 yılı geçmiş hiç bir başarısı yok.Otursun Baykal ve Erdoğan’a teşekkür etsin. Akşener 40 yıldır siyasette Türkiye’nin hangi sorununa çözüm bulmuş? Davutoğlu ve Babacan Türkiye’nin bugünlere gelmesinin mimarları.16 Nisan’da cumhuriyet rejiminin yıkılmasına su taşıdılar referandumda evet oyu kullandılar şimdi kalkmışlar parlamenter rejimi getireceğiz diyorlar. Bunlar Türkiye’yi Suriye bataklığına soktular. Tam bir komedi. Bunların da hiç bir başarısı yok. Bu tür siyasileri ancak Afrika ülkelerinde görebilirsiniz. Karamollaoğlu’da ne yapıp edip siyasette kalmak istiyor, 40 yılı geçmiş,hala daha koltuk derdinde.
Erdoğan, Kılıçdaroğlu ve diğerleri mezara kadar siyaseti bırakmak istemiyor
1994’dan beri gelmediği makam kalmamış olan Erdoğan’a bakıyorsunuz mezara kadar siyaset yapma derdinde. Bakın İngiltere Başbakanı Johnson, “Siyasette hiç kimse vazgeçilmez değildir” diyerek görevi bıraktı. Bizde 70-80 yaşı önemli değil aynı Afrika ülkelerinde olduğu gibi siyasetçiler mezara kadar siyaset yapmak derdinde. Kılıçdaroğlu ve diğerleri koltuklarını bırakmamak için her türlü oyun içindeler.
Türkiye’de birçok parti mezardan yönetiliyor
Diğer partiler ise mezardan yönetiliyor. Ve bunlarıda destekleyen gazeteciler, akademisyenler,sivil toplum örgütleri bulunuyor.Bunlarıda Afrika ülkelerinde görürsünüz Batıda bunları göremezsiniz, hayal bile edemezsiniz. Dünyanın neresinde görülmüş mezardan siyasi parti yönetildiğini.Türkiye’de var.Gidin batılı bir ülkede bunları yapın herkes sizle dalga geçer. Türkiye’de Menderes, Ecevit, Özal, Demirel, Erbakan mezardan siyasi parti yönetiyorlar.Bunları nerede görürsünüz? Mobutu, Mugabe rejiminde ve adı duyulmamış bazı Afrika ülkelerinde. Peki niçin bu insanlar bu partilere katılıyorlar? Onu da yeri gelmişken söyleyeyim. Toplumda bir parti yöneticisi olarak ayrıcalıklı bir statü elde etme ve medyaya çıkmak…vs için bunlar bu partilerde yer alıyorlar.
40 yıldır hiç bir başarısı olmayan siyasiler sadece koltuklarını korudular
Şimdi bakıyorsunuz siyasete son 40 yıldır hem iktidar hemde muhalefet kanadında karar alma mekanizmalarında yer alan ezici çoğunluk aynı yüzler.Ülkenin hiç bir soruna çözüm bulamamışlar, tam tersine sorunların bir parçası olmuşlar. Tek yaptıkları iş delegeleri ayarlayıp biat karşılığı milletvekili yaptıkları siyasilerle kurultaylarda seçim kazanarak koltuklarını korumak.Adam girdiği her seçimi kaybediyor hala ahkam kesiyor. Bunlarıda bazı medya, akademisyen,sivil toplum örgütleri destekliyor.
Siyasette 40 yılını geçirmiş bazı siyasiler ise hızını alamayıp yeni siyasi parti kurup halka iktidara geleceğiz diye umut dağıtıyor. Peki siz 40 yıldır siyasettesiniz niçin kendi partilerinizi iktidara taşıyamadınız? Niçin iktidara gelmek içib bir siyasi ara formüller üretemediniz? Tabi bu soruları hangi medya mensubu bu siyasilere soracak?
Türkiye’nin bugünlere gelmesini sağlayan ‘Medya ve Sivil Toplum Örgütleri’ndeki aynı yüzler köşe başlarında
Medyaya bakıyorsunuz 40 yıldır köşe başlarında aynı yüzler. Para alıp fütursuzca Türkiye’yi bu duruma getirmiş siyasileri ısrarla destekliyor.Demokrasi meydanı diye 20 yıldır Türkiye’yi iktidarın altın seren siyasileri Atatürkçüyüm diye para karşılığı hiç bir şey olmamış gibi destekliyorlar.Atatürkçü düşünce derneklerine bir bakın 16 Nisan’da rejim yıkılmış birisi çıkıp muhalefetin yönetim kadrolarını istifaya davet etmemiş.Bunlarda hiç bir şey olmamış gibi muhalafetin yönetim kadrolarını destekliyorlar.Diğer ‘Sivil Toplum Örgütleri’de aynı.Tam bir Afrika ülkesi profili.
Yenilik Partisi bu kokuşmuş düzene karşı kuruldu
Yenilik Partisi ise bu kokuşmuş, çökmüş siyasi ve bürokratik,medya,sivl toplum düzenine başkaldırmak için kuruldu.Ülkenin ve halkın sorunlarına çözüm üretmek için kuruldu.Türkiye’nin sorunlarına yaşayabilir somut çözüm önerilerimiz var.Yeni yüz ve söylemin temsilcisiyiz.Gençlerin önünü açmak istyoruz.Mezara kadar siyasete karşıyız.Yenilik Partisi’nin itici gücü kadınlar ve gençlerdir.Halka içinde bulundukları durumu net bir şekilde anlatıyoruz.Türkiye bu siyasi,bürokratik,medya,sivil toplum düzeniyle uçurumdan aşağı yuvarlanmıştır.Halka bunu tebliğ ediyoruz.
Dünya’nın dört bir yanında görev yaptım
Parti var, çözüm getirir; parti var, problem getirir.Gerçekten Yenilik Partisi’nin şahsi koltuk derdimizi tatmin etmek, kendi şahsımızı bir yere getirebilmek için mi kurduk? Yoksa zaten memlekette bunlar yapılıyor. Biz farklı bir şey yapalım, bu memlekete bu ülkeye farklı bir şey getirelim demek için mi kurduk? Benim önceliklerim farklı; AKP’nin, CHP’nin, İYİ Parti’nin öncelikleriyle benim önceliklerim örtüşmüyor. Ben farklı düşünüyorum çünkü ben düşüncelerimi sadece salonda kasaba politikacılarına laf yetiştirirken öğrenmedim. Ben bu düşünceyi Avrupa Birliği’nde, ABD’de,Asya’da Irak’ta öğrendim. Geldim, toparladım ve bunun üzerine çıkıp daha fazla nasıl bir şey yapabilirimin derdindeyim.