Vatan hainliği çok önemlidir.

Başka ülkeleri bilmem ama bizim ülkemizde gerçekten önemlidir.

Gerçek vatan hainlerinin gizlenmesi için vatanı sevenlerden vatan hainleri yaratılmıştır.

1956’da ABD ile tarım ürünleri anlaşması imzalayarak Türkiye tarımının yok olmasına neden olanların bu eylemlerini saklamak için vatan hainleri yaratmak gerekli olduğu için Nazım Hikmet vatan haini ilan edilir.

Kalemleri ve kelimelerle savaşanlara vatan haini diyebilmek için ahlak ve terbiye yoksunu birinci sınıf ağalık olmak gerekir.

27 Mayıs darbecileri haindir.

12 Mart muhtıracıları haindir

12 Eylül darbecileri haindir.

28 Şubatçılar haindir.

Bunlar haindir ama adlarının ve eylemlerinin unutturulması gereklidir.

Bunlar ustalıkla arka bahçeye alınır ve ön bahçede sözde vatan hainleri yaratılır.

Sabahattin Ali, Nazım Hikmet, Azizi Nesin, Çetin Altan, Enver Gökçe, Hasan Hüseyin,Oral Çalışlar ve diğerleri ön bahçeye doldurulur.

Bu arada ülkenin zenginliklerini yağma ettirenler, Türkiye’yi tam bağımlı hale getirenler unutturulur.

On binlerce insanın kanı ile çizilen sınırlar, kazanılan bağımsızlık yok olup gitmiş kimin umurunda.

Merhum dostum Tarık Akan’ın bir anısını yazarsam konu daha iyi anlaşılacaktır.

*

Sabah kapı hışımla açıldı.

İki polis içeri baktı:

“Burada bir artist varmış. Kimmiş bu artist?

“Buradayım” demek zorunda kaldım.

“Çık dışarı!”

Polislerden biri, “Al şu süpürgeyi eline” dedi ve hücrelere doğru

bagırarak devam etti:

“Beni dinleyin! Herkes çöpünü kapının altından atacak; artist de

buraları süpürecek”.

Bir an, süpüreyim mi süpürmeyeyim mi diye düşündüm. Sonra elimdeki

saplı süpürgeyi ayaklarımın çevresinde ufak ufak, isteksizce hareket

ettirmeye başladım.

“Ulan çöplerinizi dışarı çıkartın, yoksa fena yaparım”

9 – 10 hücrenin hiçbirinde hareket olmadı. Ben de gönülsüz, süpürmeyi

bıraktım.

“Ulan çöplerinizi dışarı çıkartın! Vatan haini Tarık Akan toplayacak!”

O da ne…?

İlk kez biri bana ‘vatan haini’ diyordu. Sözler kulağımda yankılandı.

Polis bir bana dönüyor ‘vatan haini’ diye bağırıyor, bir hücrelere

dönüp küfrediyordu.

Sonra en uçtaki hücrelerden onu çılgına çeviren ses duyuldu:

“Memur bey, ben süpürürüm. Tuvaletleri de yıkarım. Ama ona yakışmaz”.

Hiç bu kadar gururlandığımı anımsamıyorum.

Boğazım düğümlenmişti.

*

Tarık Akan’ı cezaevine atanların, ona bu hakaretleri yapan aşağılıların adlarını

anımsayan var nı?

Köpeklik köpeklere çok yakışır ama insanlarda güzel durmaz.

Küresel eşkıyalığın köpekliğini yapanlar asla anımsanmazlar.

İşte bu nedenle ülkemizde vatan hainliği önemlidir.

Tarihimizi yazacaklar onları şerefle anacaklardır.

Gerçek hainler, yani şu arka bahçede saklananlar var ya onların değeri geri dönüşümsüz tuvalet kağıdı kadardır.