Kocaman kocaman aklı başında görünen hanımlar ve beyler dünyadan habersiz olmaları nedeniyle desteksiz sallıyorlar..

“Tüm tarikat ve cemaatler kapatılsın”

Hatta internet ortamında bu parlak öneriyi imzaya açanlar bile var.

Bu parlak düşünceye söylenecek sadece iki kelime bulunuyor:

“Çüşünüz efendim ! “

Bilenler bilir de , bilmeyenler için yazalım: Cemaat ve tarikatlar tüzel kişilik değildir.

Birileri yedi sekiz kişi toplanıp nüfus kağıdı sureti, sabıka kaydı ve oturma yeri belgesiyle birlikte hazırladıkları cemaat veya tarikat tüzüğünü bulundukları ilin valiliğine vererek izin istemezler.

Bu durumda cemaat ve tarikatların genel başkanı, yönetim kurulu üyeleri olmayacağı için bir genel merkezleri de yoktur.

Kimi ve nereyi kapatıyorsunuz.?

Cemaat ve tarikatlar boşluktan yararlanarak kendiliğinden oluşurlar.

Bu bağlamda Allah’ı ve dini kullanarak insanları kandıran birer suç örgütleridir.

Gecekonduda ya da kirada oturan, zorlukla yaşamını sürdüren yoksul bir cemaat veya tarikat önderi tanıyan var mı?

İslam Dininin en belirgin özelliği ve de ayrıcalığı ruhban sınıfının bulunmamasıdır.

Allah ile kulu arasına kimliği ve sıfatı ne olursa olsun üçüncü kişinin girmesine izin verilmediği çok açık biçimde Kuran’da bildirilmiştir.

HADİD Suresi 27. Ayet’te bu konuda şöyle denilmektedir:

“ Bir bid’at olarak ortaya çıkardıkları ruhbaniyeti, onların üzerine biz yazmamıştık.”

İnsanın Allah’a en yakın olduğu din İslam’dır.

KAF Suresi 16. Ayet:

“Yemin olsun ki, insanı biz yarattık.Nefsinin ona neler fısıldadığını da biz biliriz. Biz oba şah damarından daha yakınız”

Bu durumda cennete arsa satanlar, cennetin giriş anahtarını sağlayanlar, cehennem ateşinde yanmaz kefen satan deyyuslar, “Zebanilere bizden olduğunuzu söyleyin sizi hemen bırakırlar” diyen alçaklara inanmak ne anlamak gelmektedir?

İnsanları Allah adına kandıran, soyan, yanlışların batağına sokanlar kadar onlara inananlar da suçludur.

Yunus Suresi 100. Ayet’inde bu mesaj çok net olarak verilmiştir.

“Allah, pisliği, aklını kullanmayanlar üzerine bırakır.”

Cemaat ve tarikatlar bu Ayet’te belirtilen pislikledir

Tüzel kişilik olmadıkları için kapatılamaz ve kapıları mühürlenemez.

İnsanlar akıllarını kullanacak ve gittikleri yolun yanlış olduğunu anlayacaklar.

Diyanet İşleri Başkanlığı bu amaçla kurulmuştur.

Toplum içindeki boşluğu giderecek ve insanlara gerçekleri anlatacak.

6 Bakanlığın bütçesinden fazla para harcayan Diyanet İşlerinin “ suya sabuna dokunmayan” yanı ülkemize zarar vermektedir.

Toplum Diyanet görevini yapmadığı için kirleniyor

Cemaat ve tarikatlar hızla çoğalıyor ve güçleniyor.

21. Yüzyılın Firavuncuları devletin her kurumunda yuvalanırken ve örgütün başındaki Firavun amacını açıklarken Diyanet 15 Temmuz isyanına kadar sessiz kalmış ve bu konuda tek cümle ile bile toplumu uyarmamıştır.

Şimdi kalkmış bazı eksik akıllılar cemaat ve tarikatlar derhal kapatılsın diye kargaları bile gülmekten bayıltacak şeyler söylüyorlar.

Kimse bir yeri kapatamaz ama bunların devlette söz sahibi olmaları engellenerek güçlenmeleri engellenir.

Devlet desteği alamayınca da zaman içinde eriyip yok olurlar.

Cemaat ve tarikatların tümü kapatılsın gibi zırvalarla ortaya çıkmak da halkı aldatmanın başka bir yoludur.

Boşuna “ çüşünüz efendim” diye yazmadım…