Hz. Ali’nin yanlılarının olduğu Küfe’den, bir Arap, devesiyle Şam’a gelmiş. 

Şam sokaklarında dolaşırken biri ona yanaşmış: 

—Ver o deveyi bana, o benim kaybolan dişi devem demiş. Tartışma büyümüş, 

Küfeli, “Bu deve benimdir, üstelik dişi değil, erkektir” diye itiraz etmişse de anlaşamamışlar. 

Konu Muaviye’ye yansımış. Halk kararı dinlemek üzere meydanda toplanmış.

Muaviye, Küfeli ile Şamlıyı dinledikten sonra, kararını açıklamış:

—Bu dişi deve Şamlınındır!

Sonra toplananlara dönmüş ve sormuş:

—Ey cemaat, bu dişi deve kimindir?

Cemaat hep birlikte bağırmış:

—Şamlınındır!

Küfeli şaşkın bir vaziyette devesinin ardından bakakalırken, Muaviye onu yanına çağırmış:

—Ey Küfeli, dinle. Sen de ben de biliyoruz ki, bu deve senindir ve dişi değil, erkektir. 

Ama sen Küfe’ye dönünce gördüklerini Ali’ye anlat ve de ki: 

—”Ey Ali, Muaviye’nin, dişi deveyi erkekten ayırt edemeyen, o ne derse evet diyen 10 bin adamı var! Ayağını denk al!”

***

Akp Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sık sık aslı astarı olmayan, gerçeği çarpıtılmış olayları muhalefeti kötülemek için kullanıyor. Tabiiki biliyoruz yalan olduğunu. Ama ne önemi var? Amaç zaten Akp seçmen tabanının buna inanması değil mi?!

İddia havada kalmasın, birkaç örnek verelim.

Gazete, tv arşivlerini araştırırsanız daha onlarcasını bulabilirsiniz.

***

Gezi olaylarında, Kabataş’ta “Benim başörtülü kızlarıma, başörtülü bacılarıma saldırdılar.”

Gezi olaylarının üstünden 5 yıl geçtikten sonra bile; “Afedersiniz Dolmabahçe’de Bezm-i Alem Valide Sultan Camisi’nin içine bira şişeleriyle girdiler. Bunlar böyle ahlaksız.”

Çözüm sürecinde.

“Terör örgütüyle masaya oturan şerefsizdir!“

“Terör örgütü PKK ile biz görüşmedik. Devlet görüştü”

“PKK ile görüşen arkadaşı ben gönderdim. Sıkıntısı olan bana söylesin”

Mitingler, tv program, röportaj ve demeçlerde.

“Yahu bundan 15 sene önce şu koskoca İzmir’in doğru dürüst bir havalimanı var mıydı?” diye sorarak “Ya biz geldik, Adnan Menderes Havalimanı’nı yaptık ya”

“Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’ni biz kurduk. Bizden önce Sivas’ta üniversite var mıydı? Yok. Bizimle beraber Sivas’a üniversite geldi.”

“Adıyaman’da havalimanı var mıydı? Biz yaptık biz”

“Üniversiteyi kim yaptı Isparta’ya? Üniversiteyi Isparta’ya kim getirdi? Biz getirdik, biz”

“Karaelmas Üniversitesi’ni kim kurdu?2007’de biz kurduk.Zonguldak’ta üniversite var mıydı? Kuracağız dedik ve kurduk” 

“Biz gelmeden önce MR’mı vardı? Tomografi mi vardı, ulturasonografi mi vardı?”

“Yerli uçağımız göklerde”

“Az sayıdaki istisna haricinde asgari ücretin altında emekli maaşı alan bulunmuyor” 

“En düşük emekli maaşını 1.500 liraya yükseltiyoruz”

“Tank Palet Fabrikası özelleştirilmedi, sadece işletmesi 25 yıllığına devredildi”

“Ben 75 öğrencili sınıflarda okuduğum zaman, tek partili dönemdi, yani CHP’nin iktidarda olduğu dönemdi”

“Büyük kızım bir kez serzenişte bulundu. Niye geç geldin serzenişi değildi. O bize hasret biz de onlara hasrettik. O zaman mücadeleler bugünkü gibi değil. Bir gece yatak odasının kapısına büyük kızım not asmış babacığım bir geceni de bize ayır diye”

“İşte bütün servetim bu yüzük”

“Benim milletimin dili tektir”

“Eğer bir gün duyarsanız ki Recep Tayyip Erdoğan çok zengin olmuş, bilin ki haram yemiştir!”

***

Joseph Goebbels’in propaganda tekniklerini için sözlerinden birkaç alıntı yapalım.

 “Propagandada kullanılan yalanlar ne kadar büyük olursa insanların onlara inanması kolaylaşır, yalanın etkisi artar.”

“İnsan beyninin tembelliğini unutmayın ve ona göre hareket edin. Tembel zihin propagandayı daha kolay sindirir.”

“Halkın zihni her zaman sıcak tutulmalıdır, soğumasına ve işlerin olağan akışına dönmesine izin verilmemelidir.”

“Hukuk ve yargı sisteminin devletin efendisi olmasına izin vermeyin.”

***

Goebbels’in propaganda teknikleri ile Rte’nin söylem ve propagandalarının paralellik göstermesi tabiiki tesadüf değil.

Dağınık ve küçük partilerin oluşturduğu muhalefetin bununla başa çıkması pek olası görüşmüyor.

Yazılı basın ve Tv kanallarının iktidarın kontrol ve güdümünde olduğu ortamda hele ki sosyal medya üzerinden trollerin yürüttüğü kara propaganda, Akp iktidarı ile mücadeleyi daha da çok zorlaştırıyor. 

Yapılması gereken; siyasi partilerin sendika, meslek örgütü, düşünce kuruluşları, dernek vs gibi sivil toplum örgütleriyle ilişkilerini geliştirmesi, birlikte; sosyal, kültürel, ekonomik vs faaliyetler organize ederek bilinçlenmesinin sağlanmasıdır.

Muaviye’den Hasan Sabbah‘a, Goebbels’e kadar propaganda tekniklerinin günümüz Türkiyesindeki yansımaları sosyolojik ve psikolojik olarak incelenmeden klasik siyaset anlayışıyla seçim kazanmak mümkün olmayacaktır.