Ana Sayfa Yazarlar 27.03.2020 72 Görüntüleme
KADIN VE KADINA OLAN BAKIŞ AÇIMIZ

KADIN VE KADINA OLAN BAKIŞ AÇIMIZ

Dünya nüfusunun yaklaşık olarak yarısı kadındır ve toplumda erkeğin olduğu kadar kadının da büyük bir rol aldığını görmekteyiz. Bu nedenle erkeğe verilen eğitim hakkının kadına tanınması kadının hayatın her alanında değerlendirilmesi nin önemi ortadadır.

Kadın ve erkeğin eşit eğitim, hayata eşit katılımı topluma güç kazandıracaktır Çünkü her alanda en güçlü ülkeler kadınıyla erkeğiyle iyi bir eğitim düzeyi elde etmiş ülkelerdir.  Çevremize şöyle bir baktığımız zaman kadının eğitilmesine ve eğitim alanındaki gücüne ne kadar ihtiyacımız olduğunu kolayca anlayabiliriz .

Çocuğu doğuran, büyüten ve genelde eğiten kadındır. köylerde ve kırsal alanlarda, tarlalarda bağda, bahçede, hayvanların bakımında, mutfakta ,evin temizliğinde hep kadını görürüz. Şehirlere ve gelişmiş ülkelere baktığımız zaman, kadın Okulda öğretmen, hastanede Doktor, işyerinde Mimar, mühendis, Adalet saraylarında hakim, savcı, avukat ,mecliste milletvekili, askeriyelerde asker, subay, olarak görebiliriz. Nitekim biraz daha geriye gittiğimiz zaman Kurtuluş Savaşı’nda kağnısıyla askere erzak , silah, su taşıdığını görebiliriz.

En önemli olarak da geleceğimize yön verecek olan evlatlarımızı yetiştiren annedir ,kadındır. Bu nedenle“Cennet annelerin ayakları altındadır ” denmiştir. Kadın evde eş, çocuklarına ana, öğretmen ,kadın Aile ve toplum arasındaki en büyük köprüdür.

Kadının toplumsal hayatta layık olduğu yeri alabilmesi ve kendisinden beklenenleri yerine getirebilmesi için ona Öncelikle eğitimde cinsiyete dayalı fırsat eşitliğinin olması gerekir. Zaten bu eşitliği sağlayamayan toplumlar gelişme ve kalkınmayı tam sağlayamaz.

Yüce Dinimiz İslam eğitim ve öğretim konusunda kadın ile erkeği eşit tutmuştur. Nitekim kur’an-ı Kerim’de alak suresinin ilk ayeti de “OKU ”dur cinsiyet gözetmeksizin hem kadına, hem erkeğe aynı şekilde hitap edilmiştir. Başka bir ayette “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu” (Zümer 9 )ayeti de kadına ve erkeğe yöneltilmiştir. Başka bir hadiste “İlim öğrenmek her erkek ve kadın Müslümana farzdır ” denilmiştir. İlim öğrenme konusunda her iki taraf eşit tutulmuştur.
Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk Türk kadınının, eğitimde eşit haklara sahip olması için çok çalışmıştır. Atatürk 1908 yılında ilk kadın Derneğini kurmuştur .Kadının dışarıda hayatın her alanında yer almasını sağlamıştır. Kız çocuklarına okuma Hakkı veren Tedrisatı İptidaiye Nizamnamesini 1913’te kurmuştur .Kadına seçme ve seçilme hakkı tanıyarak kadının önünü açmıştır. Tevfik Fikret “Elbette Sefil Olursa Kadın ,alçalır Beşer” diyerek kadının yerine vurgu yaparak olması gereken yerin toplumun içi olduğunu da belirtmiştir.

Atatürk kızlarımızın yetişmesinde din faktörünün engel olmayacağına inanmaktadır. Bizim dinimiz hiçbir vakit kadınların erkeklerden geri kalmasını talep etmemiştir demiştir .Nitekim İslam’dan önce kadın ezilen, hor görülen, köle olarak kullanılan ,kişilerdir . Semavi dinler arasında kadının Kültürel çalışmalara olan katkısı islamiyetle başlamıştır. İlk emri oku olan ilahi davete icabet edip ilk iman eden kadın ise, Peygamberimizin mübarek eşi Hz Hatice validemiz dir. Bu durumda ilahi davete icabet eden ve ayetlerle birebir iç içe olup iman eden kadın ,Hz Hatice’nin de eğitimin tamda içinde olduğunu görmekteyiz.

Bu konudaki en büyük İnkılabı İslamiyet’in yaptığı açık bir şekilde ortadadır .Yüce kitabımız kur’an-ı Kerim’de kadın ve erkeğe hitap eden ilmi teşvik eden 750 tane ayet bulunmaktadır. Cahiliye toplumunda kız çocuklarının diri diri toprağa gömülerek öldürüldüğünü düşünecek olursak, İslamiyet’in kabulü ile kadının her konuda hayatın içinde yer aldığınıgörmekteyiz. Bir çok savaşın içinde yer alan kadın yaralıları tedavi ederken doktor, hemşire rolü aldığını , Hz Aişe’nin İslam’ın en çok hadis rivayet eden, muhadislerinden olduğunu görmekteyiz.
Bu zihniyet ile İslam hanımları kendi güç ve iffetlerinin elverdiği ölçüde hayatın her safhasında yer almış ve topluma hizmet etmişlerdir. Mekke’de iken Müslüman olarak hicret eden kureyşli Şifa Uminul Muminin, Hz Hafsa’ya yazı öğretmiştir. Hz Ömer hilafeti döneminde bazı meseleler hakkında bu Hanım sahabeye fikir danışmış ve bazı işlerde memur tayin etmiştir.

Islam alimleri ilmi mükellefiyet bakımından kadınla erkek arasında hiçbir ayrım yapmamıştır. Kur’an’daki hitaplara baktığımızda “Ya Eyyuhen nas” ey insanlar diyerek Allahu Teala kadın ve erkeğe eşit hitap etmiştir .
Günümüzde de umarım ki kadına gereken Değer verilir, kadın öldürülen, cinayete kurban giden, dövülen azarlanan ya da aşağılanan varlıklar olmaktan çıkarılarak gerçek yeri ve değeri anlaşılan el üstünde tutulan, önce birey olarak, sonra aileyi ayakta tutan kadın, eş olarak, daha sonra da hayatımıza yön verecek olan nesillerin yetişmesinde büyük rol oynayan anne olarak, toplumdaki hak ettiği yere ve değere sahip olmalıdır.
Özet olarak kadınlarımız eğitilmeli ve eğitilmiş kadın gücünden yeterince faydalanılmaktadır.
Selam ve dua ile …

Yazar Hakkında

Adı Soyadı:

Mesleği:


İlginizi çekebilir

GÜNAYDIN TÜRKİYEM…

GÜNAYDIN TÜRKİYEM…

Tema Tasarım |
Telefon
WhatsApp