Ana Sayfa Yazarlar 6.01.2020 93 Görüntüleme
İsteseniz de, istemeseniz de halkın tercihi değişecek!

İsteseniz de, istemeseniz de halkın tercihi değişecek!

Ülkemizde yaşadığımız sıkıntılar ne olursa olsun halkın iradesi ile değişecektir. Bundan başka yapılacak yöntem yok. Yıllardan beri sebepleri bir türlü anlaşılamayan durum bir türlü değişmemektedir. Sanki başkalarının ve onları uygulayan iktidar ve diğer tüm siyasi partiler, değişmeyen kuralları zımnen kararlaştırmış gibiler.

Biliyorsunuz kuralların bir sistemi vardır. Ne var ki, bu sistemin son aşamasına nasıl gelineceğini bence bilen yok. Ya da en fazla tahmin edenler söz konusu olabilir.

2020 yılına girerken isteseniz de istemesiniz de halkın tercih edeceği oluşum henüz bir siyasi partiye geçilişi tamamlanmamış olsa bile TV ekranlarına sık sık çıkan bir Milletvekili çok farklı konularda odaklanıp, çözüm yolları göstermekte. Sözünü ettiğim kişi, Ardahan Bağımsız Milletvekili Öztürk YILMAZ.

Peki, nerden çıktı, niye sahneye girme mücadelesinde ve şimdi mi aklına geldi diye düşünebilirsiniz.  Öztürk YILMAZ’ın nerden çıktı konusu iki dönem Ardahan’dan Milletvekili olarak TBMM’ne giren emekli Büyükelçinin isyanı, CHP’nin mertçe bir türlü ifade edilmeyen nedenlerden dolayı partiden atılmış bir kişi. Bu söylenmeyen gizliliğin kurbanı seçilen bir sürü CHP Milletvekili oldu. Eğer CHP’li isek o zaman Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Fırkası ikide bir TBMM’ne taşıdığı kişiler neden Partiden atılıyor. Atatürk, İnönü, Ecevit, Baykal, Öymen, Çetin ne diye mücadele ettiği Milletvekillerini partiden atmadı da Kılıçdaroğlu her dönemde birkaç Milletvekilini partiden attı. Açık açık söyleyin. Niye attınız?

Öztürk YILMAZ, partisinden ayrıldıktan sonra halkın yanında fikirlerini özgürce anlatmaya başladı. Bir CHP üyesi olarak siyasette yıllarca ortak anılarımız olan politikacılar “O delinin teki” dediler. Emekli Diplomatlar “Uçuğun biri” dediler. Bu da beni en çok kızdıran yorumların yapılması oldu. Hepsine “Delinin teki ise, uçuk ise ne diye TBMM’ne getiren irade de kaçık mıydı? CHP süs olur diye mi ortadan geçen herkesi siyasete soktu. Hiç birinizin istikrarlı düşünceniz yok!” diye isyan ettim.

Eğer gerçekten hayatlarını memleketlerine adamış insanların oluşturduğu bir fikir birliği var ise; ki var olduğu düşüncesi içindeyim; artık Türkiye’nin kurtuluşu ancak yeni oluşumun içinde büyüyecektir.

Niye diye şimdi sahneye çıkmakta sorusuna da şöyle bakmak gerekir. Demokratik yollarla ülkeleri idare eden dünyadaki Meclisler o topraklarda yaşayan insanların sıkıntılarını ortadan kaldırmak için seçenekler sunan, protesto eden, Meclisleri istenir ise tıkayan karamlardır. Halka sunulan lakin insanların yaşamlarında söylendiği gibi olmayan bilakis mutluluğu bir türlü sağlamayan siyasi partiler bunları çözmekle görevlidir. Muhalefet Partilerin hiç biri siyasetin bu tarafını görmemezliktedir. Milletvekilleri ihale bağlamakta iktidar ile sanki yarış içindedir. Hangi Milletvekilinin hangi vatandaşının sorununu çözmeye çaba göstermiştir.

Şimdi mi aklına geldi diyenlerin ise her siyasi seçimlerde oy vermeyen kitle var ya onlar belki kendilerine göre değerlendiriyor olabilirler. Haklı da olabilir. Ne var ki, onlara küçük bir sorum var, “Peki CHP’den atılan diğer Milletvekilleri ne yaptı?” derseniz o noktada Öztürk YILMAZ’a “EVET” diyeceklerdir.

Şimdi, 2020 yılına girmiş durumdayız. ABD Iran arasında her ar savaşın patlayacağı bir coğrafyadayız. Libya’ya Asker göndermesini TBMM’de onaylanan bir statü içindeyiz. Bir de İstanbul ve Çanakkale’de kanallar açarak Rusya ile ABD askeri gemilerini karşı karşıya getirecek delilikler içindeyiz. Üyesi olduğumuz NATO’da eski Sovyetler Birliği ve Varşova Paktı üyelerine karşı stratejik haritalar çizilir. Haritalar NATO’nun askeri kanadı olan SHAPE’te kararlaştırılır. Oradan Savurma Planlama Komitesine havale edilir. Yani Savunma Bakanları onaylar ve üye devletlerin Zirve toplantısı ile kararlaştırılır. Uygulama ise büyük patron ABD’nin önünde durur. İstanbul kanalından ilk söz eden Başbakan Bülent Ecevit olmuştur. Eğer İstanbul ve Çanakkale’den iki kanal açılması gündeme geldi ise ya Trump parmağa bastı ve yapın talimatını verdi ya da bir türlü ekonomik borçlarını ödeyemeyen Türk Hükümeti bu yol ile en az bir yirmi yıl daha iktidarı sürdürmenin olanaklarını aramakta. Ki iran ile her an ABD ile çatışması veya Amerikan askeri gemileri ile Ruslarla karşı karşıya gelme olasılığı bir türlü güzel günlere görecek bir hayali bile göremeyeceğimiz anlamına geliyor.

Öztürk YILMAZ ile gün be gün artan desteğin bir gün çözümün anahtarı olacağını görmek hepimizi mutlu kılacaktır. 2020 bizim yılımız olsun.

 E.A

 

Yazar Hakkında

Adı Soyadı:

Mesleği:


Tema Tasarım |
Telefon
WhatsApp