DOLAR
Alış: 28.80
Satış: 28.91
EURO
Alış: 31.49
Satış: 31.61
GBP
Alış: 36.41
Satış: 36.68

İSLAMDA ÖRTÜNME
Tesettür emri, İslâm’da kadına verilmiş olan yüksek mevkî ve kıymetin mühim bir tezâhürüdür. Nitekim değerli hazineler, en güzel şekilde muhâfaza edilir; tutup da hırsızların gözleri önüne serilmez. İşte müslüman kadın, kendisine verilen yüksek kıymet sebebiyle yabancı bakışların yıpratıcı ve incitici tesirinden tesettür sâyesinde muhafaza edilmek istenmiştir. Tesettürün en büyük hikmetlerinden biri de budur.
Âyet-i kerîmede şöyle buyrulur:
“Mü’min kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesnâ olmak üzere, ziynetlerini teşhir etmesinler. Başörtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler…” (en-Nûr, 31)
Kadının örtünmesiyle kadınlık şahsiyeti korunmaktadır. Kadın, örtüsüyle karşısındakine bir zarâfet ve nezâket hissi vermektedir. Aksi hâlde kadın, tesettürden uzaklaşarak kendisini topluma bir nevî deşifre ettiğinde, nezâket ve zarâfeti zedelenir. Böylece nefsânî arzuları tahrik eden bir şehvet vâsıtası hâline getirilmiş olur. Bu ise onun şahsiyet ve haysiyetini ayaklar altına alarak annelik vakârını zaafa uğratır.
Kadının câzibesi, tesettür emri ile yalnız kocasına tahsis edilmiştir. Çünkü kadın ve erkek arasında neslin devamı için birbirlerine karşı değişmez bir fıtrî temâyül mevcuttur. Tesettür emrine riâyet edilmediği takdirde bu meyil, insanı, ilâhî hudutları çiğnemek gibi felâketlere dûçâr eder. Bu ise toplumda ahlâkî çöküntüye sebep olur.
İslâm, zâhiren câzibesi olmayan bir kadına da tesettürü emretmiştir. Yani “Bu kadın, başını, kolunu ve ayaklarını açsa da açmasa da bir şey fark etmez, zâten dikkat çekici değildir.” denilemez. Burada kadının, tesettürle kadınlık vakârının korunması esastır. İslâm’da tesettür farzdır. Zira âyet-i kerîmede hanımların tesettüre riâyet etmesi şöyle emredilmektedir:
“Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü’minlerin kadınlarına (bir ihtiyaç için dışarı çıktıkları zaman) dış örtülerini üstlerine almalarını söyle. Onların tanınması ve incitilmemesi için en elverişli olan budur. Allah bağışlayandır, esirgeyendir.” (el-Ahzâb, 59)
Tesettür ve onun mânevî sâikı olan edep ve hayâ, insana âit bir keyfiyettir. Diğer mahlûkat için edep, hayâ ve örtünmek mevzubahis değildir. Ayrıca örtünmek, fıtrî bir kulluk edebidir.
Nitekim Hazret-i Âdem ile Hazret-i Havvâ’nın, Cennetʼte başka insanlar olmadığı hâlde hayâ edip telâş içerisinde yapraklarla örtünmeye çalışmaları, bu keyfiyetin, insanoğlunun fıtratında bulunan en köklü vasıflardan biri olduğunun göstergesidir.
Benzer Yazılar
-
10 KASIM
-
ELİF KARAKUŞ: BEN BİR ÇOCUK İSTİYORUM
-
TRT ve AA’nın Öztürk Yılmaz ile ilgili tutumu kabul edilemez
-
SİSTEM AYNI SİSTEM
-
GÜNAYDIN TÜRKİYEM…
-
Yaşamak
-
İYİ GÜNLERE ULAŞACAĞIZ TÜRKİYE’M…
-
TUZ KOKARSA SONUÇ BUDUR…
-
YENİLİK PARTİSİ YENİ DÜNYA DÜZENİNE KARŞI ÇIKIYOR
-
“T.C POLİS”…
-
SUÇLU, BAŞÖRTÜSÜ MÜ, COP MU?
-
GİDENE ÜZÜLENLER GİTMESİ GEREKENİ GÖNDERECEKTİR