“HEPİMİZ ORADA” DA OLACAĞIZ…

.

Bundan 5 yıl kadar önceydi…

Güney de…

Adana, Hatay, İskenderun’u gezmiş…

Sonra da…

Güneydoğu’da…

Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Batman’ı ziyaret etmiştim…

Diyarbakır’da…

Diyarbakır’ı bana gezdiren taksinin sürücüsüne…

“NE VAR NE YOK NASILSINIZ” diye sorduğumda…

Verdiği cevap hala kulaklarımda yankılanıyor…

“ÇOK SAHAPSIZ GALDIK BEG”…

.

O günlerde…

Bana çok dokunmuştu bu cevap…

“ÇOK SAHAPSIZ GALDIK BEG”…

.

Acaba bu gün durum nasıl…?

Değişen ne var ki…?

.

Bir tarafta gizli PKK zulmü…

.

Bir tarafta “HRİSTİYAHUD” tarikat ve cemaatler…

.

Diğer yanda…

İngiliz…

Amerikalı…

Alman…

Fransız…

İran…

Rus…

Suriyeli…

Vs.vs…

Ve de…

İsrailli Ajanlar…

.

Öte tarafta…

Yoksulluk…

Açlık…

İşsizlik…

Çaresizlik…

Topraksızlık…

Ağa ve aşiret baskısı…

Okumamışlık ve de…

Cahillik…

.

Birey hiçbir şekilde özgür değil…

Mevcut şartlarda…

Özgür karar verebilme…

Bağımsız hareket edebilme şansı ve imkânı da yok…

.

Öyle biçareler var ki…

Günde…

Bir “DOLAR” bile kazanamıyorlar…

Çoğu…

Hizmetkâr…

Boynu bükük…

Sabrı tükenme noktasında…

Umudu bitmiş…

Yaşama sevincini kaybetmiş olan insanlarımız…

.

Biçarelik kader midir…?

Ne dersiniz…?

.

Yüzyıllardır…

Şıhın…

Şeyhin…

Mollanın…

Melenin…

Dedenin elinde oyuncak olan insanlarımız…

Özgüvenlerini yitirmişler…

Rüzgârda uçuşan “GABALAK DİKENİ” gibi…

Rüzgâr nereden eserse…

Bir “UMUT” diye…

O tarafa seyirtiyorlar…

.

Huzur yok…

İş yok…

Aş yok…

Akşamdan akşama…

Bir uyudukları anlarda…

Tüm dertlerini…

Belki o zaman unutuyorlar…

.

Lafa geldi mi laf bol…

“ÇANAKKALE’DE OMUZ OMUZA BİRLİK BERABERLİK İÇİNDEYDİK”…

“İSTİKLAL HARBİNDE YAN YANA ÇARPIŞTIK KARDEŞTİK”…

Sonraaaaaaaa…

Sonra…

Şıh aynı Şıh…

Tarikatlar ve Cemaatler aynı tarikat ve cemaat…

Şeyh…

Mele…

Dede…

Molla…

Bir eli balda bir eli yağda…

Ağa aynı ağa…

Paşa aynı paşa…

Sonuç ne sonuç…?

Sıfıra sıfır elde var sıfır…

.

Vatandaş gitmiş…

HDP’in Diyarbakır İl binasının önüne oturtulmuş…

Evladının dağdan dönmesini bekliyor…

Ne kadar komik değil mi…?

Bu görev kimin…?

Bu çocukları bulma görevi kimiiiiiiiiiin…?

.

İşte onun için iddialıyız…

İddiamız şudur…

Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerimiz…

Yoksulluk ve çaresizlikten kurtarılacaktır…

Hem de…

Bir ekim-hasat dönemi sonunda…

.

Emek yoğun bir sistemle…

Kurulacak olan Devlet Özel sektör işbirliği veya ayrı ayrı…

Tarım İşletmelerinde…

Tüm yıl esasına göre İşçi çalıştırılacak…

Ekilmeyen dikilmeyen bir karış arazi bırakılmayacak…

Yem bitkisi destekli hayvancılıkla…

Küçük ve büyük baş hayvan yetiştiriciliği…

Planlı ve programlı bir şekilde…

Yeniden organize edilecektir…

Büyük Devlet işletmelerinde ve Özel İşletmecilikte…

Nakit para yerine…

Mazot…

Gübre…

İlaç…

Tohum…

Çiftçinin emrine amade edilecek…

Bu işin tüm organizasyonunu da…

Toprak Mahsulleri Ofisi yüklenecektir…

.

Mevcut sistem içerisinde…

Tek bir veteriner…

Tek bir ziraat mühendisi…

İşsiz kalmayacak…

Devlet…

Tüm yurt sathında…

Bilhassa da Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerimizde…

Tarım ve Hayvancılığı…

Bunların…

Entegre tesislerini de planlayarak…

Hayata geçirecektir…

.

Mevcut yapı içerisinde…

Lise ortalamasının da altında bulunan…

Bölge üniversiteleri…

İlmi olarak yüksek kaliteli hale getirilecek…

Yakın komşu devletlerden bile öğrenci akımı sağlanarak…

Yöre esnafının yüzü güldürülecektir…

.

Öğrenci Yurtlarının Bila istisna tamamı…

Yurt-Kur emrine verilecek…

Üniversite kapasitesiyle…

Öğrenci kapasitesi…

Mutlaka eşitlenecektir…

.

Sıfır işsizlik olur mu?

Diye sorabilirsiniz…

İddia ediyorum…

Öncelikli olarak…

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde…

Bir ekim-hasat dönemi sonunda…

Sıfır işsizlik yaratılmış olacaktır…

.

Daha bunlar ne ki…?

“DELİ FİKİRLER” ile delilerimizin bile aklı tutulacak…

.

ALLAH (C.C) NASİP EDERSE…

O ZAMAN HERKES GÖRECEKTİR Kİ…

ANADOLU’NUN YAĞIZ YİĞİDİ…

ARDAHANLI ÖZTÜRK YILMAZ’IN LİDERLİĞİNDE…

ŞİMDİ NASIL “HEPİMİZ BURADA”YSAK…

İŞTE O ZAMAN DA…

“HEPİMİZ ORADA” DA OLACAĞIZ…

.

VATAN SANA CANIM FEDA

.

Saygılarımla

Alparslan BAŞEĞMEZ