Ana Sayfa Dünya, Gündem, Politika 16 Eylül 2019

HEPİMİZ BURADAYIZ!

29 yıllık Şahlanış Hareketi Öztürk Yılmaz’ın başkanlığındaki yeni parti oluşumuna katıldı.

18 Nisan 1990 yılında Ankara’da Murat Altun ile 18 arkadaşının fikir hareketi olarak kurduğu 29 yıllık Şahlanış Hareketi, Ardahan Bağımsız Milletvekili Öztürk Yılmaz’ın kuracağı yeni partiye katıldı.

Şahlanış Hareketi Kurucu Genel Başkanı Murat Altun, Genel Başkan Mahmut Yıldız, Genel Başkan Yardımcısı Salih Altun, Genel Başkan Yardımcısı Özcan Demirpolat ile Teşkilat Başkanı Ercan Kaya, Ankara’da Yılmaz ile bir araya geldiler.
Şahlanış Hareketi Genel Başkanı Murat Altun, ”Namuslu insanlarla hareket etmeliyiz. O nedenle milletimizin arzuları doğrultusunda, ülkemize ve milletimize hizmet edeceğine inandığımız Ardahan Bağımsız Milletvekilimiz Öztürk Yılmaz’ın başlattığı oluşumun içinde yer almaya ve kurulacak olan partiye katılmaya, 29 yıllık geçmişimiz, deneyim ve birikimimiz ile katkı sağlamak için birlikte yürümeye karar verdik” dedi.

YILMAZ, ORTAK ZEMİN BULACAĞIZ

Ardahan Bağımsız Milletvekilimiz Öztürk Yılmaz ise yaptığı konuşmada, ”Bu oluşumda bir araya geleceğimiz arkadaşlarımızla, anlattığınız benzer  konuları somut bir şekilde ele alacağız ve bir yol haritası çıkaracağız. Fikirsel farklılıkları ortak bir zeminde mümkün mertebede birleştirmek suretiyle; siyasetin sağında veya solunda değil tam merkezinde bir yapı ortaya çıkaracağız. Türkiye’nin buna çok acil ihtiyacı var” dedi.
”Önümüzde ilk seçimde mevcut siyasi partilerin seçmen tarafından tasfiyesi gerçekleşecektir. 2020’ye doğru yaklaşırken yaşadığımız hadiseler neticesinde halk, iktidar ile muhalefetin aynı olduğu görecek. İşte bunların karşısında, halka umut olacak bu yapıyı biz oluşturacağız.
Elbette başka siyasi oluşumlar da ortaya çıkacaktır, biz onlara saygı duyuyoruz. İnsanların siyasette her türlü hakkı var. Ortaya çıkacak olan yeni partilerle ilgili olumsuz hiçbir şey söyleyemem.

Bizim oluşturacağımız siyasi oluşum, Türkiye’nin gündemini belirleyecek. www.turkiyehavadis.com yazarı Melek Çalıkoğlu bir haber yaptı, bu haber bir anda bomba etkisi yarattı. Arkadaşlarımız gelen telefonlara cevap vermekte zorlandılar.

Birlikte biz olabilirsek başaracağız. İnsanları işin içine katmak lazım. Dışarıda olan kitle her zaman hareket ettiğimiz kitleden daha fazla, maalesef hemen ortaya çıkmıyorlar, çekiniyorlar. İşi gücü olanlar var. Ekonomik kaygıları oluyor. Onlara da saygı duymak lazım. Bir süre sonra bakıyorsunuz ki; onlar da sizi destekliyor ve yanınızda yer almak istiyorlar. Bu süreci doğru işletmek lazım.”

ERZURUM KONGRESİ 14 GÜN SÜRDÜ

”Her zaman söylerim, Türkiye işgal edilmesine rağmen, Erzurum kongresi 14 gün sürdü. Gazi Mustafa Kemal Atatürk başarısız olan insanları sürece dahil etti. Kendi düşüncelerini zaten uygulama iradesindeydi. Diğer insanları kendisine inandırdı ve sürece dahil etti. Mücadeleyi oradan da başlatabilirdi ancak Sivas kongresini de yaptı.
Ankara’da çok uzun bir süre askeri harekat için bekledi. Hazırlığını yaptı ve bir anda güneş gibi ortaya çıktı ve olayı bitirdi. Bu işler biraz sabır ister, ben çok sabırlıyım. Bugün belki hemen olmayacak ancak doğru zamanda ringe çıktığımızda yumruğu attığımız anda düşüreceğiz” dedi.

ÖZTÜRK YILMAZ ,İNSANLARIMIZI ORTAK ZEMİNDE BULUŞTURACAĞIZ

Ardahan Bağımsız Milletvekili Öztürk Yılmaz, ”Türkiye’de Atatürkçüyüm diyen kesimin en büyük kesim olduğunu düşünüyorum. Daha büyük bir kesim yok. Ulusal birliğe sahip çıkan, milleti ayrıştıran değil birleştiren bir strateji herkesin işine yarar. Bulunduğumuz restaurantta bile gruplara bölündüler insanlar” dedi.

”Kendi ülkemizde kendi vatandaşlarımız bir ortak zemin bulamıyorlar yaşamak için. Bu hareketin özünde partileşmek var. En geniş yelpazede ortak değerleri kabul eden insanlar iktidar olacak. Atatürk’ü hala bir lider olarak görmeyen insanlarla benim konuşabileceğim hiçbir şey yok.”

ORTAK BİR ZEMİN VAR

”Türk bayrağına saygı duymayan insanlarla biz ne konuşabiliriz? Üniter yapıyı kabul etmeyen insanlarla, vatan içinde ikinci bir vatan isteyen insanla biz ne konuşabiliriz? Dini değerleri, kutsal değerleri siyaset vasıtasıyla istismar edenlerle, ayrıştırıcılarla bizim hiçbir işimiz olamaz.
Açıkça söylüyorum, ortak bir zemin var. Ortak değerleri sıkıntı yapmayacak bir kitle olacak ki; gerçek gündeme yoğunlaşalım. Bizler gerçek gündemi çözmeye çalışırken içimizden birisi şu oluyor, bu oluyor derse bu bizim enerjimizi tüketir. Bu da bizi yıpratır ve yorar.
Radikal değişiklik yapmak zorundayız. Böyle bir anayasayı kabul etmiyoruz, böyle bir şey olamaz. İdari sistemde bir değişiklik şart. Hukuk sisteminde bir değişiklik şart. Üretim, eğitim ve teknoloji alanında mutlaka, Türkiye’nin radikal somut bir öneride bulunulması lazım.”

KİMSENİN SÖYLEMEYE CESARET EDEMEYECEĞİ SÖYLEMLERLE  ÇIKACAĞIZ

”Biz bu toplantılarda şunu yapacağız. Hiç kimsenin söylemeye cesaret edemeyeceği düşüncelerimizi ortaya koyacağız. Gerçek gündem bu olacak. Türkiye zaman kaybediyor. Avrupa’da uzun süre kaldım. Türkiye şu anda yüz yılını kaybetti. Ak Parti iktidara geldiği zaman makas kapanır diye umut ediliyordu. Geldi iktidara çok kısa bir süre içerisinde başörtüsü yasağını kaldırdı.

Döndü daha sonra devletle uğraşmaya başladı. Devletle çatışmaya ve devletin kurumları ile çatışmaya başladı. Devletin ideolojisini yok etmeye çalıştı. Bu sistemi yıktı ve yerine de bir şey koyamadı hatta bozuk bir şey koydu. Bu durum Türkiye’nin zaman kaybının süresini uzattı. Türkiye bunu hak etmiyor. Türk insanı tedirgin, geleceğe dönük herhangi bir umut da besleyemiyor.”

TÜRKİYE’DE SİSTEM YÜZDE YÜZ DEĞİŞMELİ

”Bu iktidar döneminde sağlıklı hiçbir şey kalmadı. İnsanlar artık Çin’den gelen sarmısağı yiyor. Taş Köprü’yü bitirdiler, bu sitemin A’dan Z’ye değişmesi lazım. Bu sistemin yüzde onu değişmeli diyenler yalan söylüyor. Yüzde sekseni değişmeli diyenler de yalan söylüyor. Bu sistem yüzde yüz değişmeli.”

TÜRKİYE’DE  ERDOĞAN’IN KEYFİNE UYGUN BİR DİKTA SİSTEMİ KURULDU

”Şu anda kurulan sistemin hiçbir ögesi cumhuriyet sistemine ait değil. 16 Nisan referandumu ile gelen sistem, Türkiye’de devlet bürokrasisini bitirmiştir. Yargıyı, yasamayı yerle bir etmiştir. Türkiye’de maalesef artık tamamen sayın Erdoğan’ın keyfine uygun bir dikta sistemi tesis edilmiştir. Türkiye’de yandaş ve talan ekonomisi oluştu. Üretim bitti. Kaynakları satarak bazı şeyleri finansa ediyorlar, üterek değil. Toprak satışı var, maden satışı var, konut satışı var. İstanbul Boğazı’nın neredeyse yarısı satıldı. Bankacılık, sigortacılık bitti.”

TÜRKİYE’NİN YENİ BİR EKONOMİK MODELE İHTİYACI VAR

”Bizim, yandaşlara yapılan satışları kesinlikle durdurmamız lazım. Böyle bir ekonomi olamaz. Her şeye küresel diyorlar. Küresel olayı da çöktü. ABD,  Çin’in tüm mallarına kota uyguluyor.
Avrupa Birliği kendi tarım politikası çerçevesinde dışarıdan gelen ucuz mallara yüksek derecede gümrük uyguluyor. Devlet olarak üretime doğrudan müdahale ediyorlar ve üretimde yer alıyorlar. Büyük stratejik tesisleri devlet kuruyor. Akkuyu’daki Santrali Rusya Devleti kuruyor. Siz devlet şirketlerini bitirmişsiniz. Devletin ekonomideki rolü, yeni model çerçevesinde inşa edilmelidir.
Öz cümle, işimiz çok zor. Bu öz alanı hep birlikte dolduracak bir akıla ihtiyacımız var. Onun için de birlikte çalışmamız lazım” dedi.

 

Kaynak: turkiyehavadis.com

Tema Tasarım |
Telefon
WhatsApp