Ana Sayfa Yazarlar 2.05.2020 206 Görüntüleme
BİLGİ  GÜÇ DEMEKTİR

BİLGİ GÜÇ DEMEKTİR

Bilgili ve güçlü kişi, yapmak istediğini yapabilen kişidir. Güç iradenin gerçekleştirilmesi durumunu ifade eder. Bilimsel olarak baktığımız zaman güç, doğası ve işlevi üzerine devasa bir külliyat vardır ve siyaset biliminde en çok tartışılan kavramlardan biri güçtür. Her insanın bir iradesi vardır .Fakat her insan bu iradesini gerçekleştiremeyebilir. Bu durumda gücün tanımında, mutlaka “muhalefetin direncine rağmen” iradenin gerçekleştirilmesi hususu önem kazanır. Yani güçlü kişi başkaları aksi yönde irade sahibi olmasına rağmen iradesini onlar üzerinde gerçekleştiren kişidir.” Allah’tan başka güç yoktur” ayeti ise gücün tanımını daha net bir şekilde yapmamıza imkan vermektedir. Bu ifade Allah’ın iradesine karşı, hiçbir irade diremez anlamındadır.

Yoksa başkalarının” hiçbir “gücü yoktur anlamında değildir. Elbette ki kralların, sultanların, despotların, karunların, firavunların, şahların padişahlarında gücü vardır. Fakat bu güç Allah’ın gücü karşısında sıfır mertebededir. Güç istemi insanın doğasında vardır. Her insan bilmelidir ki, ne kadar güç sahibi olursa olsun onun üzerinde mutlaka Allah’ın gücü vardır ve o bu güce boyun eğmek durumundadır. Bu gücü karşısına alması durumunda mağlup olacağına ise hiç şüphe yoktur. Fakat bu da demek değildir ki Allah’a karşı isyan edip, rablık, ilahlık taslayanda yok değildir. Bunlara Allah mühlet vermektedir. Verilen bu süre içerisinde bu kişilerin zulümlerini devam ettiriyor olması Allah’ın bu zulme onay verdiği mânâsına gelmez.

Burada kulların imtihanı, zalimlerin ise azaba müstahak olması gibi sebepler söz konusudur. En güçlü Allah olduğuna göre, ona dayanan kişilerinde en güçlü olması doğaldır.” Inanıyorsanız güçlüsünüz” ayetini de böyle anlamak gerekir. Bu gücün, iman ile doğacağını unutmamak gerekir. Bilinmelidir ki bu iman “ilme dayalı bir imandır.” Ilim ise bir anlamda hakikattir zaten. Hak İlim ve iman kavramları arasındaki ilişkiyi doğru anladığımız zaman gücünde nasıl ortaya çıktığını anlayabiliriz. Bugün dünyadaki Müslümanların genel olarak güçsüz olmasının asıl nedenini ise burada aramak lazım. Müslümanlar ilim noktasında yetkin ve zayıf oldukları için ne yazık ki güçleri de yoktur. Bu denklem bu kadar basittir.

Asıl bilgi kaynağı müslümanlar için Kur’an’sa Öncelikle Kur’an ve İslam’ın iyi anlaşılması gerekir. Bugün Müslüman toplumların ana sorunu gerçek bilgi kaynağı olan Kur’an’ı yeteri kadar okuyup anlamamaktan geçmektedir. İşte bu temel problem ise müslümanların potansiyellerini açığa çıkarmamaktadır. Bu da dinamizmin olmadığı mânâsına gelir. Dinamizm yoksa birikimde yoktur. Medeniyet dediğimiz şey de, birikim ve bilgi demektir. Bu yüzden müslümanların önce İslam’ı, ardından da yaşadıkları hayatı iyi bilmeleri gerekir.

Önce İslam bilinecek ve anlasılacak, sonra ,yaşama ve hayata karşı durulabilecektir. Bilginin iyi sistematize edilmesi gerekir. Bu da bambaşka bir görevdir. Bununda temeli sağlam bilim insanlarıyla gerçekleşeceğini unutmamalıyız. Sonuç olarak, aslında gerçek manada her gücün temelinde bilgi veya ilmin yattığını söylemek mümkündür. Kalıcı ve sağlam bir gücün binası mutlak manada sağlam bir ilimle gerçekleşir.

Tarihimiz boyunca bütün büyük ve güçlü medeniyetlerde bu özellik vardır. Müslüman olarak yeniden bir uyanış hamlesi gerçekleştirecek isek bunu ancak, bilim ve ilimle gerçekleştirebiliriz. Bu yöndeki eksikliklerimizin farkına varmalı ve bunları gidermeliyiz. İlim ve bilim yönündeki eksikliklerimizi gidermediğimiz, çocuklarımızı bu yönde yetiştirmediğimiz zaman çökmeye mahkum bir ülke oluruz. Unutmamalıyız ki; “İlim öğrenmek kadın erkek her müslüman için farzdır”.

Selam ve dua ile…

Yazar Hakkında

Adı Soyadı:

Mesleği:


Tema Tasarım |
Telefon
WhatsApp