MHP Genel Başkanı ve Hiçişleri Bakanı Devlet Bahçeli, “Görüşülen çoklu baro kanun teklifiyle barolar demokratikleşecek, avukatlar özgürleşecek, savunma daha da güçlenecektir.” demiş.

Çoklu baro sayesinde barolar demokratikleşecek, özgürleşecek, savunma hakkı güçlenecekse neden 5 bin üyeli illerde 2 bin imza ile alternatif baro kurulması istemiyor?

5 binden fazla üyeli 3 büyük ilin barosu var.

İstanbul, Ankara, İzmir barosuna üye avukatlar kurtulsun DB’nin deyimiyle; 78 ilde antidemokratik yönetim, tutsak avukat ve adalet karşısında güçsüz savunma olsun öyle mi?! 

18 yıllık Akp iktidarında kimse baroların demokratikleşmesini düşünmemiş, kimsenin aklına avukatların avukatların özgürleşmesi gelmemiş, kimse savunmanın güçlenmesini umursamamış.

Nedende; cemaat kurslarında, vakıf yurtlarında çocuklara cinsel taciz ve tecavüz edilirken sesi çıkmayan DİB, LGTB’liler hakkında ötekileştiren, küçümseyen, lanetleyen “eşcinsellerin lanetlendiği, zina ve eşcinselliğin hastalığı da beraberinde getirdiği” şeklindeki açıklamadan sonra başta Ankara, İstanbul ve İzmir Barolarının tepkisi üzerine çoklu baro kurulmasının önünü açan demeç verme yarışı başlamıştır.

Amaç benim sözümün geçmediği yerde kimseye söz söyleme hakkı vermemek.

Baroları sendikalar gibi çeşitlendirmezsiniz.

Sendikalar, üyelerinin hak ve menfaatleri için toplu iş görüşmesi, ücret pazarlığı, grev kararı almak gibi faaliyetleri var. 

Baro, meslek odaları, sendikalar vs aynı kefeye konulamaz.

Akp ve Mhp, iktidar koltuğunun sallandığının farkında. Koltuğu korumak için her yolu deneyecektir.

Baroları kontrol edemeyen iktidar böl, parçala, yönet taktiğini uygulamaya koydu.

17 Türk devleti kurmakla övünürken 16 devletin düşmanın böl-parçala-yönet sayesinde yıkıldığını unutuyoruz.