Maliye Bakanı Berat Albayrak ABD ile yapmaya çalıştığı Swap anlaşmasından olumlu sonuç
çıkmadığı anlaşılıyor.

Gazetelerdeki haberlere göre, ABD merkez bankası FED’in yöneticilerinden Thomas Barkin “Swap
hattı anlaşmalarının ABD ile karşılıklı güven ilişkisine ve en yüksek kredi standartlarına sahip olan
ülkelerle yapıldığını” açıkladı. Barkin, FED’in başka ülkelere sağladığı imkanların amacının kaynak
sağlamak değil piyasaları istikrara kavuşturmak olduğunu vurguladı.
Bunun tek açıklaması ABD finansal destek vermeyecek.

Analistlere göre, Merkez Bankası’nın rezervlerindeki düşüş büyük ölçüde Lira’nın stabilize edilmesi
amacıyla kamu bankalarına müdahalenin fonlanmasından kaynaklandı.
Türkiye’nin bu yıl içinde ödemesi gereken 170 milyar dolar civarında dış borç maliyeti var.
Resesyona giren Türkiye’nin net döviz rezervi 25 milyar dolara düştü.

Bakan Berat Albayrak ile telekonferans görüşmesine katılan ekonomist Nikolay Markov, Reuters’a
yaptığı değerlendirmede, “Türk Lirası’ndaki değer kaybının ve düşük rezervlerin Türk şirketleri veya
bankalarının bazı borç yükümlülüklerini yerine getiremeyecekleri bir krize yol açmasının an
meselesi olduğunu” savundu.
İflasın eşliğinde olduğumuzu dünya biliyor bir tek biz bilmiyoruz.

IMF ile anlaşmaya yanaşmayan hükûmet ABD’den de sonuç alamayınca İngiltere merkezli finans
çevrelerine adeta eli mahkum kaldı.
Dünyada her ülke sıcak para bulma derdine düşmüşken Türkiye’nin bulacağı paranın faizi her
zamankinden yüksek olacağı kesin.
Katar’dan para gelse bile 2-3 milyar doları geçmez.

Cumhurbaşkanı ve Akp Genel Başkanı Erdoğan, iflasa sürüklenen herkesin kurtulmak için
yapacağı gibi, başında bulunduğu Varlık fonundaki şirketleri yok pahasına satmak zorunda
kalacaklar.
Bu süreçte Halkbank ve Vakıflar bankasının satışı da gerçekleşebilir.
Hatta İş Bankası ve iştirakleri üzerinde de ciddi müdahaleler olabilir.

Süleyman Özyüksel